29 Şubat 2016 Pazartesi

Verb To Be - Simple Present Tense - ÖRNEK CÜMLELER

    SIMPLE PRESENT TENSE   VERB TO BE 
You are always on my mind.                                   Her zaman aklımdasın.
He is just a boy.                                                         O daha bir çocuk.
He is the son of my sister.                                       O benim yeğenim.
She is a waitress in a restaurant.                           Restoranda garsonluk yapıyor.
She’s married with my brother.                             O ağabeyimle evli.
I am not married.                                                      Evli değilim.
You’re not a kid anymore.                                       Çocuk değilsin artık.
You aren’t a journalist.                                             Gazeteci değilsiniz.
We aren’t on vacation.                                             Tatilde değiliz.
They’re not open at weekends.                               Hafta sonları açık değiller.
They aren’t my glasses.                                            Bunlar benim gözlüklerim değil.
That’s not a good idea.                                             Bu iyi bir fikir değil.
That is not what I meant at all.                              Demek istediğim o değil.
Are you sick today?                                                 Bugün hasta mısın?
Are you interested in basketball?                         Basketbolla ilgilenir misin?
Is he at the gym today?                                          Bugün spor salonunda mı?
Is he a student here the university?                    O, bu üniversitenin öğrencisi mi?
Is she very good looking?                                      Güzel birisi mi?

SIMPLE PRESENT TENSE  
She thinks he is very handsome.                            Çok yakışıklı olduğunu düşünüyor.
It usually rains every day here.                               Yağmur burada genelde her gün yağar.
It smells very delicious in the kitchen.                  Mutfaktan leziz kokular geliyor.
We generally sing songs all together.                    Şarkılarımı genelde hep beraber söyleriz.
We go to a gallery every Sunday.                            Her Pazar sergievine gideriz.
They drive their kids to school every day.            Çocuklarını her gün okula götürüyorlar.
I do not go to school at weekends.                      Hafta sonları okula gitmem.
I don’t stay inside on a sunny day.                      Güneşli bir günde içeride kalmam.
You don’t know that guy.                                      O adamı tanımıyorum.
You don’t understand me.                                    Beni anlamıyorsun.
He does not want to stay here.                            Burada kalmak istemiyor.
He doesn’t attend a language course.                Bir dil kursuna gitmiyor.
Do I look ridiculous?                                                  Gülünç mü görünüyorum?
Do I want to know you?                                             Seni tanımak istiyor muyum?
Do I sound like your father?                                     Sesim babanınkine mi benziyor?
Do you swim in the summer?                                   Yazın yüzer misin?
Do you often go to the cinema?                                Sinemeya sık gider misin?
Do you often play with you dog?                              Köpeğinle genelde oynar mısın?

4 Ocak 2016 Pazartesi

Verb To Be - Simple Present Tense (Geniş zaman)

Verb To Be  -  Simple Present Tense (Geniş zaman)

Simple Present Tens'te ''Verb to be'' den bahsetmemiz için

  • Fiilsizlik (Sonu -mek,-mak ile biten kelime olmaması)
  • Durum Cümlesi Olması (-yaşındayım, -öğretmenim gibi.)
  • Geniş Zaman Sözkonusu Olmalı (en önemlisi )
  • am/is/are yardımcı fiilleri kullanılmalı


Cümle Formülleri:
Olumlu Cümlede Subject (özne)+ am/is/are + Object (nesne) + Place (yer) + Time Exp. (zaman ifadeleri)

Olumsuz Cümlede ; Subject + am/is/are + not + Object +Place +Time exp.

Soru Cümlesinde    ; am/is/are + Subject  + Object + Place + Time Exp.

Not: Olumsuz soru cümlesinde de , cümlemiz soru cümlesindeki gibi kurulur,  ''to be'' yardımcı fiillerimizden sonra ''not'' kullanılır.

''S'' Takısının Kullanımı:
  • s → İsimleri yada nesneleri çoğul yapar; -ler,-lar
  • 'S → Tekil isim ve nesnelerde  (aitlik); -nin,-nun,-nün
  • s' Çoğul isimve nesnelerde (aitlik); -nin,-nun,-nün

Örnek:
My car's colar is blue. - Arabamın rengi mavidir.
My home's rooms are very big. - Evimin odaları çok büyüktür.
My homes' rooms are very big. - Evlerimin odaları çok büyüktür.

Simple Present Tense (Geniş Zaman)
  • It expresses scientific events or trues. (Bilimsel gerçekleri ve doğruları ifade eder.)
  • It expresses our daily life. (Günlük yaşantımızı ifade eder.)
  • It expresses our habits. ( Hobilerimizi ifade eder.)




Cümle Formülleri:


Olumlu Cümlede Subject (özne)+ Vs/V + Object (nesne) + Place (yer) + Time Exp. (zaman ifadeleri)
Olumsuz Cümlede ; Subject + Doesn't/ Don't + not +Verb +  Object +Place +Time exp.

Soru Cümlesinde    Does/Do + Subject  + Verb +  Object + Place + Time Exp.
Not1:
  • Olumlu cümlede ''Verb'' tekil şahıslar için ''s'' takısı alır. simple present tense kuralıdır.
  • Olumsuz ve Soru cümlelerinde ''Verb'' yalın halde kullanılır. 
  • Tekil Şahısın aldığı ''s'' takısı,olumsuz ve soru cümlelerinde '' Do'' yardımcı fiili ile kullanılır ve ''Does'' halini alır. 
I/ You/ We/They = DO   →  He/ She / It = DOES

Not2:  Olumsuz soru cümlesinde de , cümlemiz soru cümlesindeki gibi kurulur,  ''Does//Do'' yardımcı fiillerimizden sonra ''not'' kullanılır.

   Bu zamana ait ;
  Frequency of Adverbs
  
Not: Frequency of adverbs , fiillerden hemen önce kullanılır.


Bu zamana ait;
Time Expresses

Every day: Hergün
Every week: Her hafta
Every month : Her ay
Every year: Her yıl

NOT: Cümlenin sonunda yer alırlar.

2 Ocak 2016 Cumartesi

THE BANDSMEN OF BREMEN (stage1)

sAY:2
THE  BANDSMEN OF BREMEN
  
    He was working too hard on the farm.When he was carrying wheat sacks, he was daydreaming of lying in the barn. But he could rest during the winter.

     The donkey had been working for his owner for fifteen years. When he was young, he was never tired of carrying the big bags. But now, he was old, and easily tired of carrying sacks. When he took a small bag on his back, he was quickly tired.

     His owner was a good man. He was always very kind to everybody and his animals. But he was very poor. He could only earn enough money eat.

    One day the donkey and his owner were walking on the road. They were turning back home from work; they saw a man who was a friend of the owner. Then the two men began talking.

    ''Your donkey looks very weak. It's very old and slow, too. Why don't you change this animal with a young one?'' the man asked to the old owner of the donkey.



New Words  - Yeni Kelimeler
Work :  İş, çalışma
Too: -de, çok, fazla, dahi
Hard: Zor, sert, katı, ağır
Carry: Taşımak, nakletmek
Daydream: Hayal, hayal kurmak
Lying-lie: Yalan söylemek, yalan
Barn: Ahır, ambar
Rest: Dinlenmek
During: Sırasında, boyunca, esnasında
Winter: Kış
For: İçin, göre, dolayı
Owner: Sahip, mal sahibi
Never: Asla, hiç, hiçbir zaman
Tired: Yorgun, Bitkin, Bıkkın
Easily: Kolayca, kolaylıkla, şüphesiz
Took-take: Almak
Quickly: Hızla, çabucak, çabuk
Always: Daima, herzaman, hep
Kind: Tür, çeşit, cins
Everybody: Herkes
Poor: Fakir
Earn: Kazanmak, haketmek
Enough: Yeter, yeterli, yeterince
Eat: Yemek
Road: Yol
Turn: Dönüş, döndürmek
Saw-see: Görmek
Then: Ozaman, ondan sonra
Began-begin: Başlamak, başlatmak
Talk: Konuşma, sohbet
Weak: Zayıf, güçsüz
Change: Değişim, değişmek
With: -ile, birlikte
Ask: Sormak


22 Mart 2015 Pazar

VERBS / FİİLLER 3

       English    ...............   Okunuşu   ..............   Türkçe Anlamı 
  1. Fall  (down)   ......    fol (daun)   ..............   Düşmek
  2. Think      ............      tink       ...........   Düşünmek
  3. Train        ...........     treyn       ............   Eğitmek
  4. Enjoy     .............     encoy       ...............  Eğlenmek
  5. Shake hands  ......   şeyk hends  ...........  El sıkışmak
  6. Delay        ..........     diley      ................   Ertelemek
  7. Postpone  ...........   postpon   .................  Ertelemek
  8. Yawn      .............    yovn     .................  Esnemek
  9. Marry     ..............   meri     ................   Evlenmek
  10. Brush   ..............      braş     ................  Fırçalamak
  11. Develop  .............     divelop    ...............    Geliştirmek
  12. Come     ..................   kam    ................   Gelmek
  13. Bring    ..................   bring     .................. Getirmek
  14. Loosen   ..............   luzun   .................  Gevşetmek
  15. Go     ....................      go    .................  Gitmek
      English  ...............  Okunuşu   ..............   Türkçe Anlamı 
  1. Put on     ................     put on    .............  Giymek
  2. Wear      ...............      veyr       ...........  Giymek
  3. Send      ..............     send      ............  Göndermek
  4. See       ................     si      ...............  Görmek
  5. Show    .................    şov       ..............  Göstermek
  6. Laugh    ...............      laf      ................   Gülmek
  7. Smile    ...............      smayl    .................   Gülümsemek
  8. Sneeze    ............     sniz       .................  Hapşırmak
  9. Waste    ..............      veyst     .............  Harcamak
  10. Move      ..............      muv       ................  Hareket Etmek
  11. Spell      ................     spel        ...............   Harf Harf Söylemek
  12. Remember  ...............   rimembır    ................   Hatırlamak
  13. Remind    ................    rimaynd     ..................  Hatırlatmak
  14. Calculate    ..........   kelkyuleyt    .................  Hesaplamak
  15. Feel     .................       fiyl       .................   Hissetmek

16 Mart 2015 Pazartesi

Sıklık Zarfları

Sıklık Zarfları

  1. Always    .....  Daima, her zaman
  2. Usually    ......  Genellikle
  3. Generally ......  Genellikle
  4. Ordinary  .....  Sıradan, normal
  5. Often   ......  Sık sık
  6. Frequently  .....  sık sık, sıkça
  7. From time to time  .....  zaman zaman , bazen , ara sıra
  8. Occasionally  .....   Bazen 
  9. Sometimes   .....   Bazen
  10. Hardly  ......   Zorlukla, zorla
  11. Barely  ......   Ancak, zar zor
  12. Never   .....   Asla, hiç
  13. Scarcely  ....  Hemen hemen
  14. Rarely   .....  Nadiren
  15. Seldom   .....  Nadiren
  16. Every year  ....  Heryıl
  17. Once a year ....  Yılda bir kez
  18. Twice a day  ....  Günde iki kez
  19. At times  ..... Zamanlarda

13 Mart 2015 Cuma

VERBS / FİİLLER 2

      English  ...............  Okunuşu   ..............   Türkçe Anlamı 
  1. Circle     ................      sörkıl       ..............   Daire içine almak
  2. Wave       ...............      weiv       ...........   Dalgalanmak
  3. Dance      ..............      dans        ............   Dans Etmek
  4. Study     .................     stadi       ...............  Ders Çalışmak
  5. Wish      .................      viş         ..............   Dilemek
  6. Rest        ...............      rest       ................   Dinlenmek
  7. Diet      .................       daıt      .................   Diyet Yapmak
  8. Kneel     ................       niıl       .................  Diz Çökmek
  9. Tell the truth  ..............   tel dı trutf   ........... Doğru Söylemek
  10. Touch      ..............       taç         ................   Dokunmak
  11. Turn      ................      törn         ...............    Dönmek, Döndürmek
  12. Beat    ..................      bit         ................   Dövmek
  13. Fight    ..................     fayt        ..................  Dövüşmek
  14. Take a shower  ..........   teyk e şour    .................  Duş Almak
  15. Hear      ....................       hiır     .................   Duymak

11 Mart 2015 Çarşamba

HİKAYELER ve YAZILAR

THE BANDSMEN OF BREMEN (stage1)

sAY:1
THE  BANDSMEN OF BREMEN

Once upon a time there was a small farm in a village. In the middle of the farm  there was a little house among a lot of trees.
 An old man and his old wife  were  the  owners  of the farm. They had a small wheat field in the village.

There were a few animals on the farm. A dog, a cow,  three chickens and an old donkey were living there. They were happy to live together.

The old  donkey had been living on the farm for fifteen years. He was a very young donkey when he first be came to  the field.

He was carrying heavy wheat sacks from field to the farm every day. Sometimes the old farmer was cutting woods and the donkey was carrying them to the field. From time to time he was carrying the wheat sacks to the mill. The  wheat became flour in the mill. Then  donkey was carrying flour sacks to the field.



New Words  - Yeni Kelimeler
Once upon a time: Bir zamanlar
Farm: çiftlik
village: köy
middle: orta , ortadaki
little: küçük
among: arasında , arasına
a lot of: bir sürü , bir çok
owner: mal sahibi, kiraya veren
wheat: buğday
field: alan, tarla , otlak
a few: bir kaç
live: canlı , yaşamak
together: hep birlikte
carry: taşımak, nakletmek
heavy: ağır, baskın, şiddetli
wheat: buğday
sack: çuval, torba
field: tarla, otlak, alan
cut: kesmek, kesim, yontmak
wood: ahşap, tahta, odun
them: onları , onlara
time to time: zaman zaman
mill: öğütmek, çırpmak, değirmen
flour: öğütmek, un

10 Mart 2015 Salı

Ders 4 Definite Article (Belirli Tanımlık) - THE

ARTICLES / TANIMLIKLAR
Definite Article  (Belirli Tanımlık)

THE : Belirli bir nesneden bahsediyorsak  the kullanılır. Sayılabilen yada sayılamayan isimlerin hepsinde kullanılır.
Last year, I bought a car. The car was very expensive.
  • Superlative (en üstünlük karşılaştırması) yapı ile kullanıldığı zaman sıfattan önce gelir.
He is the tallest boy in our class.
  • Ulus isimlerini the ile kullanarak, bütün bir ulusu ifade eden çoğul bir anlam verebiliriz.
 The Japanese are very industrious people.
The French are considered to be conservative people.


  • Bir sıfatlarla kullanılarak insan sınıfı  yada  denizler , nehirler, kanal ve okyanus gibi bilinen isimlerde kullanılır.
    Karadeniz dediğimiz zaman aklımıza: Türkiye'nin kuzeyinde bulunan deniz geliyor , çünkü başka Karadeniz yok ve herkezce bilinen bir deniz. Yada yaşlı insanlar  dediğimiz zaman : yaşı ilerlemiş saçı sakalı ağarmış vb. şekildeki insanlar aklımıza gelir.
the Black Sea (Karadeniz)   -  the Pacific Ocean (Pasifik  Okyanusu)

 the Nile (Nil Nehri)    -   the Mississippi (Mississippi Nehiri) 
the old people   -   the tall men 

  • East , west , north gibi yön bildiren sözcüklerde bölgeleri belirtirken kullanılır.
the Middle East  -  the Far east  -   the east of Turkey


  • Takım adalar, dağlar çoğul olarak kullanıldıkları zaman "the" alırlar.

the Canary Islands  -  the Andes  -  the Alps  -  the Thames

  • Bazı ülkelerde ve birlik isimlerinde kullanılır.

The Philippines  -  The Netherlands  -  The Sudan  -  The Yemen  -  The United Kingdom

  • Tek olan şeylerden ve müzik aletlerinden bahsederken kullanılır.
the sun  -  the moon  -  the earth  -  the sky
the trumpet  -  the piano  -  the guitar

  • Sayılabilir tekil bir ismi "the" ile kullanarak bütünü ifade edebiliriz.
The monkey likes banana.(Maymunlar muz sever.)
The whale is in danger of being extinct.(Balinaların nesli tükenme tehlikesindedir.)

  • Sıfat + isim  içeren isimlerde kullanılır.
The new forest (Yeni orman)  -  The Arabian Gulf  (Arap Körfezi)
 The High Street (Yüksek Sokak)

  • Sanat yapılarında kullanılır. Tren , uçak ,gemi vb.'nin isimleri ve tarihi olaylarda kullanılır.
the Concorde  -  The Titanic  -  The Ascension

  • Gazete  isimlerinden önce ve sinema , tiyatro  için kullanılır.

The Guardian  -  The Times  the cinema  -  the theatre


7 Mart 2015 Cumartesi

Adjectives / Sıfatlar

  
 
                  
 
 
 
 
 
 
 
 
                                                        

2 Ocak 2015 Cuma

VERBS / FİİLLER

VERBS / FİİLLER

         English  ...............  Okunuşu   ..............   Türkçe Anlamı 
  1. Ache      ................       eyk       ...............   Ağrı (acımak)
  2. Feel Pity On ........   fiyl piti on  ............    Acımak (birisine acımak)
  3. Explain  ..............    ekspleyn    ..............   Açıklamak
  4. Open  .................      opin         ...............  Açmak
  5. Cry     ..................     kıray      ................   Ağlamak
  6. Weep  .................      viip        ................   Ağlamak
  7. Get      .................      get        .................   Almak
  8. Receive  ..............      risiv      .................  Almak
  9. Take      ...............      teyk      ..................  Almak
  10. Understand  .........   andırstend  ................ Anlamak
  11. Tell       ................      tel         ...............    Anlatmak
  12. Drive  ..................     drayv      ................    Araba kullanmak 
  13. Call    ..................      kol        ..................   Aramak
  14. Assing .................     isayn     .................    Atamak 
  15. Look For .............     luk for     .................   Aramak
  16. Shoot      .............       şut       ..................  Ateş etmek

 English  ...............  Okunuşu   ..............   Türkçe Anlamı
  1. Throw     ................       trov       ...............   Atmak
  2. Separate      ........       sepıreyt     ............    Ayırmak
  3. Agree with ..............   egrivit    ..............  Aynı Fikirde Olmak
  4. Shout    .................      şaut         ...............  Bağırmak
  5. Bet       ..................       bet      ................   Bahse Girmek
  6. Look at  .................      luk et     ...............   Bakmak
  7. Succeed   .................    saksid     .................   Başarılı Olmak
  8. Fail     ..............            Feyl      .................  Başarısız Olmak
  9. Begin      ...............     Bigin     .................. Başlamak
  10. Start       ..............       start        ................ Başlamak
  11. Wait      ................      veyt         ...............   Beklemek
  12. Feed  ..................      Fiyd      ................    Beslemek
  13. Describe   ..................    diskrayb    ..............   Betimlemek
  14. Know   .................     nov     .................    Bilmek
  15. Accumulate  .............     ekyımıleyt     .................  Biriktirmek
  16. Collect      .............       kılekt      ..................  Biriktirmek
           English  ...............  Okunuşu   ..............   Türkçe Anlamı
  1. Save     ................      seyv     ...............   Biriktirmek
  2. Get divorced   ........   get divorsd  ............  Boşanmak
  3. Paint     .................       peynt    ..............  Boyamak
  4. Find    .................      faynd       ...............  Bulmak
  5. Meet    ..................      miyt     ................   Buluşmak
  6. Answer  .................     ensır    ...............  Cevaplamak
  7. Punish   .................   paniş    .................   Cezalandırmak
  8. Attrect   ..............         itrekt    ................. Cezbetmek
  9. Charm     ...............    Çarm    .................. Cezbetmek
  10. Steal       ..............      Stil       ................ Çalmak (Hırsızlık)
  11. Endure     ................     endyur     ...............  Çekmek (Katlanmak)
  12. Pull         ..................     pul        ................  Çekmek
  13. Turn      ..................     törn     ..............   Çevirmek
  14. Scratch   .................   skreç   .................   Çizmek (Çizik Atmak)
  15. Draw      .............    drav      .................  Çizmek
  16. Unfasten    .............      anfasın     ..................  Çözmek  (Düğüm vb.)
  17. Solve      ................   solv    ................  Çözmek  (soru vb.)